DEPRESYON NEDİR?

  DEPRESYON NEDİR?

Bireyleri ya da toplumun bir kısmını doğrudan etkileyen, haftalarca hatta aylarca süren ruhsal bir bozukluktur. Genel olarak kişilerin ve grupların kendilerini yoğun stres, kaygı ve baskı altında hissederek negatif duygulara yönelme durumudur.

Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Depresyon, pek çok belirtisi olan psikolojik bir sorundur. Depresyonun en çok dikkat çeken belirtileri aşağıda listelenmiştir:
Genel görünüm ve davranış: Depresif bir kişide genel olarak yüz çizgileri belirgin, alın çizgileri derinleşmiş, omuzlar çökük, yüz üzüntülü ve az bakımlı bir görünüm vardır. Hareketler yavaşlamıştır. Durgunluk göze çarpar ve bazı kişilerde çok uzun süre yatakta yatma görülebilir. Bazı durumlarda da çok sıkıntılı bir görünüme yerinde duramama, ileri geri yürüme görülebilir.
Konuşma ve insanlarla ilişki kurma: Depresif kişiler genelde alçak sesli ve yavaş konuşur. Bu kişilerden yanıt almak çok zor olabilir. İleri düzeyde depresyonda hiç konuşmama(mutizm) görülebilir. Hafif ve orta düzeyde depresyon yaşayanlar etrafıyla ilişki kurabilir; ancak ileri düzeyde depresyonda olanlar etrafındaki insanlarla ilişki kuramayabilirler. Bunlar ayrıca ilgisiz, duygusuz bir görünüm arzedebilirler.
Duygulanım (Duygusal Tepkide Bulunma): Depresif kişiler genel bir keyifsizlikten ağır bir üzüntüye kadar değişen bir duygu yelpazesinde yer alabilirler. Üzüntüye bunaltı(anksiyete), tedirginlik ve öfke de eşlik edebilir. Bazı depresif kişilerde sabah bunaltısı çok belirgin ve ağırdır. Hayattan zevk alamama, anlamsızlık, isteksizlik, ilgisizlik önemli depresif göstergelerdir.
Bilişsel Yetiler (Zihinsel Özellikler): Depresyondaki kişilerde genelde bilin açıktır; çok ağır durumlarda bilinç bulanıklığı söz konusu olabilir. Genellikle algı bozukluğu olmaz Unutkanlık sık karşılaşılan bir durumdur. Burdaki unutkanlık ağır üzüntü, sıkıntı ve dikkat azalmasına bağlıdır. Bu unutkanlık, randevu, yemek pişirme gibi günlük işlerde kendini gösterir. Çökkünlük iyileşince unutkanlık düzelir. Depresif kişiler yer, zaman ve kişileri doğru algılamakta sıkıntı çekmezler; ancak zaman onlar için çok zor geçer ve çok uzun olur.
Düşünce Akımı Ve İçeriği: Depresif kişilerin düşünceleri yavaş olur. Bu düşünce yavaşlamasına hareketlerdeki yavaşlama da eşlik eder. Hastalar düşüncelerini yavaşça ve düşük bir ses tonuyla dile getitirirler. Depresyondaki hastaların düşüncelerinin en belirgin özelliği ?kaybetme? üzerine odaklanmaktır. Hasta her şeye kaybetmiş penceresinden bakar. O öz güvenini, kendine saygısını, yaşamın anlamını, ümidini vb. kaybetmiş olarak algılar. Çaresizlik, ümitsizlik, kendini suçlama düşünceleri hastada egemendir. Ona göre kendi olumsuz birisidir, geçmiş kötü yaşanmıştır ve gelecek de kötü olacaktır. Bu olumsuz bakış açıları ileri düzeyde olduğunda kişi intihara yönelebilir.
Devinim (Psikomotor hareketler): Ruhsal süreçlerdeki yavaşlamaya hareketlerdeki yavaşlamalar eşlik eder. Hasta için konuşmak, yürümek, iş yapmak çok zordur. Kişi sürekli yatmak, uyumak isteyebilir. Bununla birlikte bunaltı düzeyi yüksek hastalarda tedirginlik, yerinde duramama, elleri ovuşturma görülebilir
Fiziksel Ve Fizyolojik Belirtiler: Hastaların çoğunda yeme isteği azalır. Bu nedenle kısa sürede bir zayıflama söz konusu olabilir. Bazen de aşırı yemek yeme ve kilo alma söz konusu olabilir.
Hastalar genelde enerji düşüklüğü, güçsüzlük, halsizlik ve çabuk yorulmadan yakınırlar.
Uyku düzeninde bozulmalar olur. Uykuya dalmada, uykuyu sürdürmede güçlükler ortaya çıkabilir. Bazı hastalar çok az uyurken bazıları fazla uyuyabilir.
Depresif hastalarda cinsel isteksizlik ortaya çıkabilir.

Bir depresyon (çökkünlük) nöbetindeki ana belirtiler özetle şöyledir:
• Çökkün ve bunaltılı duygu durum
• Genel bir isteksizlik, enerji düşüklüğü, çabuk yorulma
• Eskiden zevk alınan şeylerden artık zevk alınamaması
• İlgilerde, eylemlerde azalma
• Dikkati yoğunlaştırmada zorluk, dalgınlık
• Yetersizlik, değersizlik, suçluluk düşünceleri
• Pişmanlık ve ümitsizlik
• Uykuda bozukluk
• İştahta azalma, zayıflama/bazen tam tersi
• Cinsel isteksizlik ve uyarılma sorunları
• İntihar düşünceleri

Depresyon Nedenleri Nelerdir?
Psikiyatrik açıdan, henüz hiç bir psikopatolojinin oluşum sebebi kesin olarak ortaya konamamıştır. Dolayısıyla depresyon nedenleri de henüz tam olarak bilinmemektedir. Genel anlamda depresyon nedenleri biyolojik nedenler, genetik nedenler ve psikosoyal nedenler olmak üzere üç başlıkta ele alınabilir. Ancak bu depresyon nedenleri birbirlerinden kesin bir şekilde ayrılmış değildir.
Depresyonun Biyolojik Nedenleri: Yapılan çalışmalar, beyindeki bazı maddelerin (nörepinefrin, serotonin, bazı hormonlar vb.) depresyonla ilişkisini ortaya koymaktadır.
Depresyonun Genetik Nedenleri: Araştırmalar, depresyonda genetik bir yatkınlığın olduğunu ortaya koymaktadır. Aile araştırmalarında ağır depresyonu olan kişilerin birinci derece yakınlarında depresyon normal topluma oranla 2-3 kat fazla görülmektedir. Aynı şekilde tek yumurta ikizlerinde birinde depresyon varsa diğerinin de depresyon geçirme oranı %50?dir.
Depresyonun Psiko-Sosyal Nedenleri: Bazı araştırmalar stresli yaşam olaylarının depresyonun ortaya çıkmasında etkili olduğunu göstermektedir. Küçük yaşta anne babasını kayedenlerin ileride depresyon yaşama ihtimalleri diğerlerine göre daha fazladır.
Burada psikolojik açıdan bakıldığında depresyona yatkınlıktan bahsedebiliriz. Çünkü aynı yaşantılara (iflas, eşin kaybı, ağır bir hastalık, ders başarısızlığı vb.) sahip herkes depresyona girmiyor. Hastalıklara yatkınlık üzerinde çalışan bazı kuramcılar, durumu şemalarla açıklama yoluna gitmektedir. Şema en basit anlatımıyla, temel ihtiyaçlarımızın (sevilme, güven, ait olma, başarı, gerçekçi sınırlar vb.) çocukluk ve ergenlik döneminde uygun şekilde giderilememesi sebebiyle oluşan ruhsal yapılardır. Bu bakış açısına göre, her şema/patolojik ruhsal yapı, belirli bir psikolojik rahatsızlığa zemin oluşturur. Mesela depresyonda, terk edilme, başarısızlık, kusurluluk, dayanıksızlık, boyun eğicilik, karamsarlık, cezalandırıcılık gibi şemaların belirleyici rol oynadığını söyleyebilir.

Depresyon nasıl tedavi ediliyor?

Depresyon; kişinin sosyal, fiziksel, ruhsal pek çok özelliğini olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Bu bakımdan kesinlikle tedavi edilmesi, bunun için de erken dönemde fark edilip teşhis konması gerekir. Depresyon tedavisinde genel olarak psikoterapi ya da biyolojik tedaviden birisi tercih edilir. Bazı vakalarda ise her ikisi birden uygulanmak durumundadır. Psikoterapi depresyonda olan kişinin bireysel ya da grup içinde konuşarak iyileştirilmesi, kendisinin ve sorununun farkına varması çalışmasıdır. Depresyon sorununda kullanılan biyolojik tedavi ise ilaçlar ve elektroşok uygulamalarının yapılmasıdır.
Depresyon tedavisi ne kadar zaman alır?

Depresyonun, derecesine göre tedavi yöntemi ve süresi de değişmektedir. Ancak genel olarak belirtmek gerekirse ilaç tedavisi ya da psikoterapi uygulamalarının az ya da çok olumlu etkisini görebilmek için en az 2-3 haftalık bir dönem geçirmek gerekiyor. Depresyon sorununda ilaç tedavisine başlanmış ve ilk 1 ay içinde iyileşme sağlanmış olsa bile bu iyileşmenin kalıcı olabilmesi adına genellikle yaklaşık 6 ay boyunca bu ilaçlara devam etmek öneriliyor. Bu bağlamda yeniden depresyona girmemek, iyileştirici etkiyi tam olarak ruha, bedene yerleştirmek için ilaç tedavisinde tutarlılık, devamlılık önemlidir. Depresyon tedavisinde psikoterapi uygulamaları ise ilaç tedavisinden daha farklı bir süreç izler. Aslına bakılırsa psikoterapi için depresyon teşhisi konulmasına da gerek yoktur. Modern şehir yaşamında her gün karşılaştığımız pek çok şey bizi fiziksel, duygusal, sinirsel anlamda yıprattığı için bireysel ya da grupla psikoterapi ihtiyacımız doğuyor. Bu bağlamda depresyon durumunda uygulanan psikoterapi uygulamalarının da kişinin kendisini iyi hissetme, uzmanın kişide iyileşme görme durumuna göre değişir. Ancak iyileşme durumunda psikoterapiyi tamamen bırakmak değil, seans aralarını artırmak, yani haftada değil de ayda bir gitmek çok daha kalıcı bir iyileşme sağlayacaktır.