OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARDA CİNSELLİK

Cinsiyeti belirleyen ve cinsiyet için aşamayı oluşturan ilk süreçler ana rahmindeyken olur. Çocuk ortalama on sekiz ay ve altı yaşları arasında zamanla bir cinsiyet rolü edinir. Bu sürecin sonuna doğru her iki cinsiyetten birden olamayacağını ve bedeninin kendi kısıtlamalarının ve anatomisinin olduğunu anlar.
Okul öncesinde çocuğun cinsel konulara olan ilgisi, 3 yaşlarından başlayarak 5-6 yaşlarına kadar artarak devam eder ve oldukça güçlü bir meraka dönüşür. Bir çocuğun doğması, hayvanların yavrulamaları, filmler, resimler, yetişkinlerin ve kendi arkadaşlarının konuşmaları, karşı cinsin kendinden farklı olduğunu görmesi ve doğal olarak çocukta var olan cinsel güdü ile çocuğun cinsel organlarına karşı ilgisinin artması, cinsel organları ile ilgilenerek doyum sağlaması ve benzer yaşantılar çocuğun cinsel konulara olan ilgisini ve merakını artırmaktadır.
Cinsel eğitin ne çok erken, ne de çok geç olmalıdır. Çocuğun gelişim düzeyine uymayan bilgi güçlük yaratır. Çocuğa istediği anda basit, kısa, gerçek, endişesiz cevap verilmelidir. Anne- babalar çocukların cinsel organlarıyla ilgilenmesinden kaygı duyar. Bu çocuğun normal gelişiminin bir parçasıdır ve kaygı duyulmamalıdır.
Altı aylıktan itibaren bir bebek cinsel organları ile ilgilenir. Bu cinsel gelişiminin ilk aşamasıdır.
• 2-3 yaşlarında kız veya erkek olduklarını fark eder.
• 4-5 yaşlarında kız veya erkekler arasındaki farklılıkları anlayabilirler.
• 6 yaşından itibaren kız çocuk “kız”, erkek çocuk ise “erkek” olarak kalacağını anlar.

ÇOCUĞUNUZUN KENDİ CİNSİYETİNİ VE KARŞI CİNSİ TANIMAYA BAŞLADIĞINI NASIL ANLARSINIZ?

• Çocuğunuz çıplak dolaşmaktan hoşlanır.
• Cinsel organıyla ilgilenir.
• Karşı cinsten çocuk ve yetişkinlerin bedenine ilgi duyar ve onlara dokunmaya çalışır.
• Kendi cinsinden ya da karşı cinsten kişilerle dudaktan öpüşmek ister.
• Tv, dergi ve gazetelerde yer alan cinselliğin ön plana çıktığı fotoğraf ve sahnelere
ilgi duyar.
• Cinsiyet faktörünün ortaya çıktığı oyunlara ilgi duyar.
• Cinsellikle ilgili merak ettiği konularda çeşitli sorular sorar.

Çocuklara okul öncesi dönemde verilecek olan cinsellik eğitiminin çerçevesi;

• Özellikle kendi fiziksel özellikleri hakkında bilgi vermek,
• Karşı cinsten hangi açılardan farklı olduğunu aktarmak,
• İyi ve kötü dokunuşları ayırt edebilmesini öğretmek temel yaklaşım olmalıdır.

Cinsel organını keşfeden çocuk, organıyla oynamaya başlar, oynadıkça bundan zevk aldığını fark eder, zevk aldıkça da bu hareketini tekrar eder. Çocuk bu hareketini farklı şekillerde sürdürür, bazen eliyle oynar, bazen yatağına sürtünür, bazen bacaklarının arasına sıkıştırdığı yastık veya oyuncakla devam ettirir. Çocukların bu hareketi bazen odalarında yalnızken, bazen aile bireylerinin yanında ya da okulda arkadaşlarının yanındayken, oyun oynarken, televizyon izlerken, masal dinlerken tekrarladığı görülür.
• Mastürbasyon yapan çocuk azarlanmamalı, korkutulmamalı, tehdit edilmemeli ve bu davranışından ötürü cezalandırılmamalıdır.
• Anne veya baba bu konudaki endişesini çocuğa fark ettirmemeli, telaşını çocuğa yansıtmamalı, kötü veya ayıp bir şey yaptığı duygusunu çocukta uyandırmamalı, bunu yapmaması için çocuğu sürekli olarak uyarmamalıdır. Aile bunu görmemezlikten gelmeli, çocuğun dikkatini başka tarafa yönlendirmeli, zihnini ve ellerini cazip etkinliklerle meşgul etmeli, oyunlarına katılmalıdır.

Ben nereden geldim?”, “ Nasıl doğdum?” “Bebek nasıl olur?”

Bebeğin dünyaya gelişiyle ilgili sorular; doğum ile ilgili ayrıntıları merak eden çocuğa, yaşına uygun bir biçimde ve anlayabileceği bir dille, Anne ve babaların vücutları birbirine çok uygundur ve birbirleri ile yakınlaştıklarında çok mutlu oldukları için de bebek olur. Bu bebek anne karnında büyür. Bebeğin organları annenin karnının dışında yaşayacak kadar geliştiği zaman da dışarı çıkarılır.” Şeklinde çocuklara açıklanabilir.

Çocukluk döneminde cinsel yaşam konusunda verilen eksik ve hatalı bilgiler yetişkinlikte cinsel uyumu olmayan, doyum sağlayamayan, sinirli, öfkeli, uyumsuz bir birey olmasına neden olabilir. Ailenin cinsel eğitimdeki rolü ne kadar önemli ise, bu eğitimin zamanı da o kadar önemlidir. Cinsiyetle ilgili bilgilendirme için belirlenmiş bir yaş ya da bir dönem yoktur. Önemli olan verilen bilginin çocuğun gelişim ve olgunluk düzeyine uygun olmasıdır.