Ergenlik dönemi; coşkulu, atılgan, çalkantılı, kabına sığmayan beden gücünün, kaynayan kanın ve uyanan cinsel isteklerin davranışa egemen olduğu dönemdir.
Bu dönemde birey hem aileden uzaklaşıp hem de kendi ilerleyeceği yolu seçmelidir. Bunu yaparken de içinde bulunduğu ortamın sosyal normları ile bireysel normlarını örtüştürebilmelidir. Bunun için de sürekli denemeler yapar. Deneme yanılma yolu ile gerçekte kendi tercihlerinin ne olduğunu anlamaya çalışır. Bir yandan da ebeveynlerine artık bağımsız bir birey olduğunu göstermeye ve onlardan belirli bir mesafede durmasına izin vermelerini ve onun bireyselliğini kabul etmelerini bekler.
Ergen, kendisi ve çevresi ile sürekli savaş halinde görülür. O, artık anne- babanın küçük çocuğu değil, kendi seçimlerini yapan, kendi düşüncelerini söyleyen bir gençtir. Bu geçiş, ebeveynler için aynı zamanda kontrol kaybı hissi uyandırır ve ergen- ebeveyn ilişkisi daha öncesine kıyasla yoğun bir çatışma dönemine girer. Yaşamın en zorlu geçiş dönemi olan ergenlik döneminde anlaşılmak ve iletişim son derece önem taşımaktadır. Kendisi ve hayata bakış açısındaki değişimleri anlamak ergen ve çevresindeki insanlar için zorlayıcı olabilir Gençlerle doğru iletişimi kurmak kolay değildir. Aileler çocuklarını her zaman çok iyi tanıdıklarını düşünseler de konulara yaklaşımları objektif olmayabilir. Terapistler ise sadece objektif bir bakış açısı ile yaklaşarak gencin ailesi ve sosyal çevresi ile arasındaki ilişkiyi daha düzenli ve rahat bir hale getirir.
Ergen terapisi birçok farklı yöntem ve yaklaşımın, ergenin karşı karşıya kaldığı davranışsal, duygusal ve düşünsel zorluklara yardımca olmak amacı ile kullanılmasıdır. Bu noktada psikoterapi, duygu ve düşünceleri anlamlandırma ve problemlerle baş etme konusunda ergenlere yardımcı olacaktır.
Ergenlik terapisi sürecinde terapistler gençlerin sorunlarını anlamaya, onların penceresinden bakmaya ve karşılaştıkları sorunlara farklı şekilde yaklaşmalarını, ergenin kendisini daha iyi tanıması, isteklerini ve arzularını şekillendirmesi, anne baba ile daha ılımlı ilişkiler kurabilmesi ve öfkesini yönetebilmesi gibi konularda fayda sağlamaktadır. Bu süreçte travmalar, kazalar, kayıp ve ölümler gibi zor yaşantılar ile başa çıkabilmesi için mutlaka bir terapi desteğine ihtiyaç duyacaktır çünkü anne babaya kendini kanıtlamaya çalışırken bir uzmanın tarafsız bakış açısı ergenlik çağındaki birey için en güvenli alanı yaratır.
Ergen terapisi kompleks ve güç yapısına rağmen kazanımları ile hem ailenin hem de ergenin hayat kalitesini arttırmaktadır. Ergenin varlığını ortaya koyma, kendini bulma ve yetişkinliğe adım atmada geçtiği bu yollarda ergen terapisinin koruyucu, destekleyici, eğitici etkileride görülmektedir.